KILICI KESKİNLEŞTİRİRKEN

Çocukluğumun ilk yıllarından itibaren, gerçek ya da değil, hikâye anlatmayı çok sevdim. Bu hikâye anlatmaların bana bir ifade açıklığı vereceğini ve aydınlanmamdan sonra çok faydası olacağını hiç bilmiyordum.

Çok insan aydınlandı, ama hepsi usta olamadı, sırf ifadeleri açık olmadığı için, hissettiklerini aktaramadıkları, yaşadıkları deneyimleri anlatamadıkları için. Benim açımdan yalnızca tesadüftü ve usta olan birkaç kişi için de tesadüf olması gerektiğini düşünüyorum, çünkü bunun için bir kurs yoktur. Ve ancak kendim için kesin konuşabilirim.

Aydınlanma geldiği zaman, yedi gün boyunca konuşmadan; sessizlik o kadar derindi ki, bir şey söyleme fikri bile doğmadı. Ama yedi günden sonra, yavaş yavaş, sessizliğe, tempoya, mutluluğa alıştıkça, onu paylaşma arzum -onu sevdiklerimle paylaşmak için hissettiğim büyük özlem- çok doğaldı.

Bir şekilde ilgilendiğim insanlarla, dostlarla başladım. Bu insanlarla yıllardır konuşuyordum, her tür şeyden konuşuyordum. Yalnızca tek bir egzersizden hoşlanırdım ve bu da konuşmaktı, bu yüzden aydınlanma hakkında konuşmaya başlamak çok güç değildi; ama sessizliğimi, coşkumu arıtmam, sözcüklere dökmem yıllar aldı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder